top of page
Bilinçaltınızın esiri olmayın.

Bilinçli zihnimizin arkasında saklanan bilinçsiz zihnimiz yani bilinçaltımız bizi yaşamımızın farkında olmadığımız her anında yönetiyor. Negatif beslemelerle ya da korkularla beslenen bilinçaltı kişide, korkulardan fobilere, takıntılı durumlardan kötü alışkanlıklara kadar birçok ruhsal soruna neden olabiliyor.

Hipnoterapist ve NöroDinamik Değişim Uzmanı Dr. Murat Soysalan, “Zihnimiz bilinçli ve bilinçsiz (bilinçaltı) zihin olarak ikiye ayrılır. Bilinçli zihin yaşadığı ana odaklanarak kişinin neyi, niçin yaptığının farkında olduğu bir şuurluluk halidir. Çok az veriyi aynı anda işleyip değerlendirebilir, örneğin insan aynı anda en fazla 5 ile 9 arasında sayıyı aklında tutabilir. Onun dışında bütün davranışlarımız, alışkanlıklarımız, otomatik tepkilerimiz, duygularımız, tüm hatıralarımız bilinçaltında yer almakta, milyonlarca veriyi aynı anda işleyebilmektedir. Biz anne karnından bugüne yaşadığımız her olayı, duygusal izleriyle beraber bilinçsiz (bilinçaltı) zihnimize kaydetmekteyiz. Bu kayıtların çoğunu hatırlayamayız ancak duygusal izlerini bütün bir ömür boyu taşırız.

Bilinçaltı olayları tıpkı bilgisayarlarda olduğu gibi işlemekte ve 1 veya 0 kayıtları vererek, yaşanılan her durumu kendi içindeki şemalara yerleştirmektedir. Böylece kişiyi yöneten yapılar şekillenmektedir. Bu yapılanmayı yaparken temelde gözettiği şey ise güvenlik çerçevesidir. Yani öncelikle bizi başımıza bir şeyler gelmesinden koruyacak şekilde programlamaktadır. İnsanların yaşamlarında şikayetçi oldukları hemen her olayın arkasında kendilerinin yarattığı korkularıyla bağlantılı sınırlayıcı düşünce yapıları vardır. Örneğin; "Beni arkamdan itecek kimse yok" diye düşünen bir kişinin zihninde temelde başarısızlık korkusu olabilmektedir. Bu engelleyen yapıları bulup, onları yok edip, yerine kişiyi geleceğe taşıyacak doğru düşünme yapılarını inşa ettiğinizde yaşamıyla ilgili dönüşüm gerçekleşmektedir” diyor.

Bilinçaltının en önemli özelliklerinden birisi kendisini koruyacak şekilde en kısa yoldan hazza ulaştıracak şey onun için makbul olduğu gerçeğidir. Örneğin uyuşturucu kullanımı bu şekilde değerlendirilebilir. Birey kendisini uyuşturucuya iten şey üzerinde düşünmek ve onu çözmek yerine kısa yoldan bulduğu çözüme sarılmakta ve onu kendi gerçekliği yapmaktadır. Soysalan, klasik tıp anlayışının anlamlandıramadığı tümüyle bizi yöneten bilinçaltına yönelik çalışmalarla kişilerin sorunlarını aşmada mükemmel sonuçlar elde edilebileceğini söylüyor. Soysalan, “İnsan yaşadığı şeyin sebebini bilebilir veya bilmeyebilir, ancak sonuçta mutlaka geçmişe dayalı bir deneyim veya deneyimler silsilesi vardır. Eğer siz bu deneyimleri yeniden pozitif şekilde dizayn edebilirseniz doğru programlarla beynin çalışmasını sağlarsınız” ifadelerini kullanıyor.

​Bilinçaltının neden olduğu durumlar Fobiler (Kedi, köpek, uçak, su-yüzme) Korkular (sınav, topluluk önünde konuşma, karşı cinsle iletişime geçme) Öfke kontrolü Takıntılı düşünceler Topluluk önünde performans gösterme güçlüğü Sigara ve benzeri alışkanlıklar Aşırı yemek yeme Motivasyon bozukluğu

bottom of page